Osman Bilge
01 Eylül 2010
|
FRANCHISE ALAN NASIL SEÇİLİR, VEREN NASIL SEÇİLİR (FRANCHISE REHBERİ 2011) |
ÖĞRENMENİN BEDELİ
Franchise vermenin üç temel kuralı var. Doğru iş, doğru yer, doğru insan. Müşterisi olmayan iş, yanlış yerde açılan dükkan, işi beceremeyen işletmeci para kazanamaz. Dükkanları para kazanamayan zincir ayakta kalamaz.
Franchise sisteminin başarısı, seçme becerisindedir. Franchise veren işinin hangi koşullarda çalışacağını, nerede çok satacağını, işi kimin becereceğini deneyimleriyle bilir. Bu deneyim genelde kan, ter ve gözyaşı ile kazanılmıştır. Baştan ayağa değiştirilen işletmeler, açılıp kapanan dükkanlar, batan, sistemden çıkarılan işletmeciler vardır geçmişinde. Öğrenmenin bedelini bazen franchise veren, bazen de franchise alanlar zarar ederek ödemiştir.
Öğrenmenin mutlaka bir bedeli oluyor. En ucuz öğrenme bedeli, danışmanlık almak ve uzmanlardan yararlanmaktır. Ucuzdur, çünkü başkalarının döktüğü kan, ter ve gözyaşı ile edinilmiş bilgilerdir. Dışarıdan bakıp her şeyi gördüğünü sanan genelde yanılıyor, işin esasını göremiyor. Özellikle bayilik ve satış işinden gelenlerde oluyor bu. Başka işlerde satınca iş biter, franchise işinde satınca iş başlar. Yanlış kişiye yapılan satış başa bela olur. Büyüme döneminde işlek yerde üç yanlış işletmeci seçen zincir büyüyemez, batar.
ALTIN ORAN
Sağlıklı büyüyen franchise zincirlerinde klasik oran, %3’tü. Yani 33 başvurudan biri franchise vermeyle sonuçlanırdı. 33 girişimci işi görecek, inceleyecek, başvuracak, hepsiyle görüşeceksiniz, tanışacaksınız, inceleyeceksiniz, yerlerini değerlendireceksiniz, sonra bunların 32’sine “gözünün üstünde kaşın var” deyip satmayacaksınız. Hayal gibi.. Satıcı adam kendini tutamaz, malını abartır, alıcıyı kızıştırır, fiyatı düşürür, kapıya kadar gelen müşteriye mutlaka satar. Bu da markanın felaketi olur. Üstüne bir de internet yaygınlaştıkça klasik oran iyice düştü, 100-200 başvurudan biri satışla sonuçlanır oldu.
Sağlıklı büyüyen, markasına özen gösteren franchise zincirleri sorumlu davranıyor, özenle seçiyor.. Ama yeni çıkan, hızlı para kazanmak isteyen, sorumsuz davranan zincirler bütün dünyada var, çoğu da alıcı buluyor ve gireni batırıyor. Girişimcilerin markaya güvendikleri için kolay kandırılmaları franchise işinin tipik ve en büyük sorunu. Başlarda bunları yaşayan Amerika özel yasa çıkardı, Avrupa mesleki ilkeler koydu, franchise alanları korudu. Bazı zincirler sert franchise kurallarına tabi olmamak için yaptığı işe franchise demekten bile kaçınıyor. Ülkemizde franchise davalarına Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi bakıyor. Franchise alanları koruyan en büyük güç ise UFRAD. 1995’ten bu yana Avrupa ve Amerika’dan aldığı Dürüstlük ve Açıklık ilkelerini uyguluyor. F&M ve Aydın Üniversitesi ile birlikte kurduğu Franchise Akademisi ile alanlara ve verenlere eğitim veriyor. Üyelerinin franchise sistemlerini denetliyor ve belgelendiriyor. UFRAD üyelerinden franchise almak belli bir güvence anlamını taşıyor.
KURTLAR, KUZULAR, KUŞLAR
Franchise & More olarak biz franchise almak isteyen girişimcileri üçe ayırıyoruz. İşini bilen, menfaatini kollayan, markaya para ödemeyen "kurtlar", parasını işine yatıran, işinin başında durup çalışan "kuzular", hevesle gelen, hemen sıkılan, çalışsa bile yük taşıyamayan "kuşlar".
Franchise alanı seçerken, markanızı kurda kuşa kaptırmayın diyoruz. Biri işinizi elinizden alır, öbürü işinizi ortada bırakır. Kuzulara franchise verirseniz, zamanla işlerini geliştirir, birkaç tane daha franchise alırlar. Ama özleri değişmez, büyüdükleri zaman "kurt" değil, "koç" olurlar, yine çok çalışır, yine kazandıklarını paylaşırlar.
ÇOBANLAR
Franchise alanlar "kuzu" olacaksa, franchise verenler de "çoban” olmalı. Çobanın da iyisi, kötüsü var. "Dürüst çoban" kuzularını sever, besler, korur. "Yağmacı çoban” kışın soğuğunda yününü kırkar, baharda kuzulayınca sütünü sağar. "Hırsız çoban" canı çektiğinde kuzunun birini kesip yer. "Acemi çoban" sürüyü ot bitmeyen yerlerde boşa dolaştırır aç bırakır. "Yalancı çoban" kendini olduğundan farklı gösterir, geleni kandırır. Kuzulara da, bunlardan uzak durun diyoruz.
Franchise alanların temel sorumluluğu, franchise ilişkisine girdikleri markayı doğru seçmek. Bunun için F&M olarak iki temel kriter öngörüyoruz. “Niyet” ve “Kabiliyet”. Franchise vereni iyi tanıyın diyoruz. Sahibi kim, geçmişte ne işler yapmış, maddi durumu ne, ticarette ve hayatta insanlara nasıl davranıyor, anlayın.
Niyeti kötüyse hiç yaklaşmayın. Dükkanların para kazanması, markanın tanınmış olması, malının iyi olması sizi korumaz, franchise ilişkisinde denge verenden yanadır, niyet kötüyse yarın işler bozulur.
Marka yönetme kabiliyeti yoksa hemen uzaklaşın. İşler bozulmadan dükkanınızı satın kurtulun. Para kazanan sektörlere işi bilenlerin saldırması kaçınılmazdır. Markanın bugün iş yapıyor olması yarın sizi korumaz, güçlü rakipler çıktığında zincir ezilir, yerinizi satamazsınız, zarar edersiniz.
FRANCHİSE KOÇLUĞU
Franchise sistemi, ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu modern ve güçlü bir yapı. Perakendede tutunmanın ve dev şube zincirlerine karşı dayanmanın tek yolu. Yanlış uygulamaların sisteme zarar vermemesi için uğraşıyoruz. Franchise & More olarak 1996 dan bu yana danışmanlık veriyoruz. Franchise alanların sıklıkla markanın büyüsüne kapıldığını, yeterince incelemediğini, kolay kandırıldığını gördük, 2006 yılında yurt çapında temsilcilikler vererek yaygın hizmet vermeye başladık. F&M Temsilcileri franchise alanlara coaching (koçluk) yapıyor, onları tanıyor, kendilerine ve koşullarına uygun markayı seçmelerini sağlıyorlar. Gerçek bilgiye nasıl ulaşacaklarını gösteriyor, piyasanın içinde olmanın sağladığı avantajla markalar hakkında onları bilgilendiriyorlar. Bu süreçte bazen franchise alanı cesaretlendirmek, bazen de frenlemek gerekiyor. Her durumda koç sahanın kenarında kalmayı biliyor, araştırmayı ve çalışmayı franchise alan yapıyor, son kararı da o veriyor.
|
|